Jagielka - Euro Track - Halısaha

Klasik arkadaş buluşması ve ardından  yapılacak olan halısaha için Barışla Beyazıt'ta gittik. Kitap vs derken zamanın geçmesi ve Can'ın ehliyet sınavının bitmesi , onu daha sonra açıcam, bir kafeye gidip Merseyside Derbisini izleyelim dedik.

Maç başladı ve saçma sapan bir ilk yarı izledi. Tabi daha önceden planlanan karadeniz pidecisine gitme planlarının yatacak olmasının hafif hafif sezilmesi ile birlikte maçın verdiği çekilmezlik durumu giderek artmaktaydı. Derken ikini yarı başladı. Maç hareketlenmiş ama Balotelli'ye sövmeler devam etmekteydi

Dakikalar 64 ü göstermekte ve Liverpool bir frikik kazanmaktadır ve topun başında ise Balo ve kaptan. Kendi aramızda Balotelli'nin vuracağı ve gol olmayacağı muhabbeti dönmekteydi ancak cevabı kaptan verdi.

https://vine.co/v/OZHmaTJjgQ6

Derken maç hareketlenmiş ve biz tekrardan Balotelli'ye sövmelerimize devam etmekteyken dakika 90 da Barış'ın "Daha gol olmaz" diyip wc ye gidişi ve ardından gelen bu gol ile Beyazıt'taki turumuza son verdik.

https://vine.co/v/OZH1vFm9twg

Canın eve gidiş ve kramponlarını alışımızın ardından aralarda geçen Pes ve Fifa muhabbetleriyle okula gitmek için yollara düştük. Nerden açıldığını şu an hatırlayamadığım Euro Truck hakkındaki muhabbet ile otobüsteki yaşlı teyzeler ve yan taraftaki adamın ters bakışlarıyla otobüs muhabbeti devam etmekteydi. Barış ve Can'ın oyun maceraları ve bahsettikleri videolarla birlikte taksime geldik.

http://www.youtube.com/watch?v=yhv5oj4rY3U

Oyundan mıdır muhabbetten midir bilemiyorum ama şu satırları yazarken alltan Rulmandan sonra yüzyılın büyük icatlarından biri olan Torrentle oyunu indirmekteyim :)

Ringin olmayışı ve sırılsıklam ıslanarak yurda vardık ve halısaha için hazırlandık.

Ve gelelim günün olayına, halısaha! Gün içerisinde ''abi paslı oynarsak yeneriz, bire iki yaparız, şöyle yapalım böyle yapalım" şeklinde Fifalı Pesli konuşmalarımızı uygulama yerine geldik. Klasik olarak herkes başta büyük bir motivasyon içerisindeydi ancak gerek sahanın azizliği gerekse ilk 20 dk benin 'top mu o da ne' dercesine oynayışımla iri abiler bizi hacemat etti.

Benim kendi iç çıldırışlarım, Can'ın her halısaha başına gelen klasik sakatlanma durumları falan maçta akmaktaydık! Geçen seneden beri bir türlü oturtamadığımız kadro 4+ bilmediğimiz 2 ile her halısahada saçma sapan bir maç oynamaktaydık. Ancak bu sefer takımda istenilen adamlar var ancak istenilene ulaşamamaktaydık.

Batunun geç açılış, Barış'ın sonlara doğru açıldım abi devam edelimleriyle hacı amcaların bizi güzel bi skorla yenmesiyle tamamlanan klasik! malubiyet serilerimiz devam etmekteydi. Dönüşte ise rakip takımdan hayırsever arkadaşın bizi (6 bir de kendisi) yurda kadar atması da maç sonrası gerilim! dolu  dakikalardı.

Güzel bir gün ancak kötü bir halısaha performansı ile sezon açılışını yapmış bulunmaktayız. Artık galibiyetler alarak, Abi ne yendik be, demeye başlamak temennisiyle :)